Halk arasında “ilk intiba” diye bir söz vardır. Sözcüğün Türkçesi ‘izlenim’ demekmiş.
Yani, “ilk izlenim” demiş oluyoruz.
Bir insan ile ilk karşılaştığımızda onda gördüğümüz hareketler, konuşma, mimikler, davranış, psikoloji onun kişiliği ile ilgili bize bilgi veriyor.
Sezgisi kuvvetli olan bazı insanlar, bu ilk görüşmede, ilk izlenimde o insan ile ilgili önemli bilgiler elde etmiş oluyor.
Bundan dolayı böyle sezgisi kuvvetli insanları bazen kız istemede, bazen alışverişte, bazen işçi seçiminde yanımızda bulunduruyoruz.
Onun ilk sezgisinden, ilk izlenimlerinden faydalanmak istiyoruz.
Sezgisi kuvvetli olmak doğuştan kazanılan bir özellik midir, yoksa zaman içinde geliştirilen bir özellik midir bilemiyorum.
Bildiğim, bu konularla alakalı günümüzde eğitimler veriliyor, internet üzerinden kurslar düzenleniyor.
Özellikle kurumsal şirketler, ‘insan kaynakları’ adını verdiği müdürlüklerinde, bölümlerinde böyle sezgisi kuvvetli insanlar çalıştırmak istiyorlar.
Onlar bu tür insanlara ‘profesyonel’ adını veriyorlar ve personel seçimi, mülakat, atama, terfi gibi iş ve işlemlerinde bu tür sezgisi kuvvetli insanlara görev veriyorlar.
***
Bu kadar yazdıktan, karaladıktan sonra anlatmak istediğim şeyin bunlar olmadığını fark ettim.
Niyetim sadece yazıya bir giriş hazırlamaktı.
Belki benim bu kadar laf kalabalığı yapmamı sezgileriyle tespit eden birileri de, benim kişiliğim hakkında belli fikirler edinebilirler.
***
Geçmiş yıllarda kalabalık bir etkinlikte işim, görevim gereği bulunmuştum.
Etkinliğin sahiplerinden bağımsız, işimi, görevimi yapma adına o kalabalık ortamda bulunuyordum
Etkinliğin ev sahibi sayılan bir isim, yanıma yaklaşarak izlenimlerimi sordu, düşüncelerimi merak etmişti.
Bunu sorarken benim ‘ilk intibamın’ isabetli olduğunu, yaptığım analizlerin doğruluğunu bildiğini de ekledi.
Yani bana sorma nedeni, organizasyonun başarı oranı, katılım durumu ve katılımcıların hissiyatlarına yönelik ilk izlenimlerimi öğrenmekti.
***
Bu arada, soruyu yönelten etkinlik sahibinin yanında yer alan ve yakın zamanda kendisine önemli bir görev verilen isim de vardı.
Kendisiyle hiç tanışmamıştım ve samimiyetim de yoktu. Buna rağmen, bana göre sert bir üslupla adımı ve ne iş yaptığımı sordu.
Bende o an ilk intiba olarak uyandırdığı şeyleri kendi kendime şu cümlelerle mırıldanmıştım: “Ne kadar kaba bir adam. Bence kendisine verilen koltuğu dolduramayacak çiğlikte birisi…”
Aradan aylar değil, yıllar geçti.
Kaba ve çiğ bulduğum isim yıllar boyunca görevine devam etti.
Ben, sadece uzaktan, ilgisiz, tesadüflerle çalışmalarına, konuşmalarına ve davranışlarına denk geldim.
Her seferinde bende aynı intiba uyanıyordu.
Yakın çevremdekilerle paylaştığımda, yanıldığımı, sezgilerimin hatalı olduğunu söyleyenler de vardı.
****
Sonuçta geçen onca sürenin ardından ani bir şekilde, bu kişinin görev değişikliği haberi yayıldı.
Görevinin sonlandığı (ne benimle aynı sektördeydi, ne de aynı şehirde) başka göreve geçtiği bildirildi.
Bununla da kalmadı hakkında olmadık iddialar, koltuğunu dolduramadığı, çiğ bir insan olduğu, kısa sürede bozulduğu yönünde onlarca dedikodular kulağa geldi.
Hal böyle olunca birazcık deşme ihtiyacı hissettim.
Bu ihtiyacın nedeni ilk intibada edindiğim şeyler doğru muydu, değil miydi?
Hakikaten meseleyi biraz kurcalayınca, benim belki 7 yıl önce kurduğum cümlelere benzer, yüzlerce cümle, iddia, serzeniş, şikayetlerle karşılaştım.
Sanırım ilk intibada yanılmamış, isabetli gözlemde bulunmuştum.
***
İlk intiba insan hayatında ne kadar önemlidir, ne kadar bunun peşine düşmek gerekir açıkçası bilemiyorum.
Ama eminim sizin de hayatınızda, belli konularda, belli olaylarda böyle ilk intibalarınız olmuştur.
Belki ilk intibada yanıldığımız yüzlerce olay, insan ve konu oluyor ama sanırım biz insan nefsi taşıyanlar olarak tutturduğumuz, doğru tahmin ettiğimiz olay, kişi ve konuları hatırlıyoruz…
Sahi sizin böyle hatırladığınız, ilk intibada bildiğiniz, doğru teşhis koyduğunuz, tam isabet tutturduğunuz olay, konu ve kişiler var mıydı?
Yukarıda da söylediğim gibi, yazıyı okuyanlar da belki benim hakkımda bir intiba edinecektir.
İlk intiba meselesini, yıllar sonra ilk intibamın doğruluğunu ve haklılığını görünce kaleme aldım.
Burada noktalayayım.
Haydi selametle…
Kalemine sağlık ilk intiba önemli ama bazen kişinin kötü anına denkte gelebiliyor.
Onun için ilk intiba bazen yanıltıcı da olabilir