Dağlar, lacivert örtülere sarılmıştır, ardından gümüş! Bir aydınlık alır yürür ve gümüş aydınlığına tutunarak, yağmur tanelerine karışarak melekler iner şehirlere.. Melekler, önce çocukları uyandırır. Annelerin yüzü ışır, babalar mızrak gibi kalkarlar yerlerinden. Bayram, kapıları dövmektedir.
Hoş geldin Ramazan Bayramı! Oruç armağanımız, namaz armağanımız yıkanmış, arınmış, kokulanıp yumuşatılmış günlerimizin armağanı hoşgeldin! Sabırla geçilmiş oruç günlerinin ardından sevaplar denizinden bir müjde, diriltici bir aşk gibi, bir sevda elçisi gibi..
Önce orucun aydınlattığı yüreklere, çocuk yüzlerine sonra mabedlere, onların avlusundan taşan sesler ve kokularla şehre, bütün ülkeye ve Müslümanlar coğrafyasına Hoşgeldin!..
Biz en çok bayramlarda insan oluruz. Anneler daha melek, çocuklar daha şirin ve babalar daha şefkatli olur. Sertliklerimiz uçup gider. Merhametten ve muhabbetten elbiseler giyiniriz. Melekler giydirir bizi. Ve hepimiz biraz çocuk oluruz. Balonlarımız, elma şekerlerimiz, cici giysilerimiz çocukluk anılarımız arasından gülümser durur. Bir an bile olsa yaşımızı, adımızı unuturuz. Fakat Şeyhülislam Yahya' nın dediği gibi: "Çok eğlenmez gider bir dilber-i mahcubdur bayram"; Bize, onun tebessümlerini alıkoymak; ışıklarını günlerimizin içine işlemek kalıyor. Salavat seslerinin birbirine bağlandığı yüreklerimiz hiç ayrılmasın ve şehirlerimiz ramazan renklerini unutmasın...
HEPİMİZİN RAMAZAN BAYRAMI KUTLU OLSUN. SEVDİKLERİMİZLE DAHA NİCE BAYRAMLARA İNŞALLAH... İYİ BAYRAMLAR...
Teşekkür ederim..
Adem Çevik'in Edebiyatımızda Ramazan isimli kitabından alıntılar var içinde.
Bu yazıyı sana mı ait, alıntı mı?